Forum Ancyra
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Forum Ancyra

Rahat rahat geyik yapabileceğiniz bir forum...
 
AnasayfaPortalliGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Nâzım Hikmet Ran

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Boromir
Admin
Admin
Boromir


Erkek
Mesaj Sayısı : 119
Yaş : 30
Yer : Ankara
Meslek/Hobiler : Talebe değil Amele / Tarih
Kayıt tarihi : 28/08/07

Nâzım Hikmet Ran Empty
MesajKonu: Nâzım Hikmet Ran   Nâzım Hikmet Ran Icon_minitimePtsi Eyl. 03, 2007 1:34 am

Nâzım Hikmet Ran


Nâzım Hikmet Ran Nazim_hikmet

Nâzım Hikmet tam adıyla Nâzım Hikmet Ran lakabı "Güzel Yüzlü Şair"dir. (d. 15 Ocak 1902, Selanik - ö. 3 Haziran 1963, Moskova) Türk şair ve oyun yazarı. Türkiye'de serbest nazımın ilk uygulayıcısı ve çağdaş Türk şiirinin öncüsü. Uluslararası bir üne ulaşmış ve adı 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaşamış olan dünyanın en büyük şairleri arasında anılmıştır.Eserleri birçok yabancı dile çevrilmiştir. Mezarı halen Moskova'da bulunmaktadır. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olup ayrı ayrı toplam 11 davadan yargılanmıştır.

Eserleri birçok ödül almıştır. Ancak Türkiye'deki yaşamının çoğunu hapiste geçirmiş daha sonra Moskova'ya gitmiş ve Türk vatandaşlığından çıkarılmıştır.

1938'de şairin cezaevine girmesiyle yasaklanıp ortadan kaldırılmış olan Nâzım Hikmet şiiri, Türkiye'de ancak ölümünden iki yıl sonra 1965'te yeniden ortaya çıkmıştır.

Üslubu ve başarıları

İlk şiirlerini hece vezni ile yazmaya başlamasına rağmen içerik bakımından diğer hececilerden uzaktı. Şiirsel gelişimi arttıkça hece vezni ile yetinmemeye ve şiiri için yeni formlar aramaya başladı. Sovyetler Birliğinde yaşadığı ilk yıllar olan 1922-1925 arası bu arama tepe noktasına ulaştı. O dönemdeki bir çok şairden farklıydı.

Hece vezninden ayrılarak Türkçe'nin vokal özellikleri ile harmoni oluşturan serbest vezini benimsedi. Mayakovski ve gelecekçilik taraftarı genç Sovyet şairlerinden esinlendi. Şiirlerinden bir çoğu müzisyen Zülfü Livaneli tarafından bestelendi. Ünol Büyükgönenç tarafından özgün bir şekilde yorumlanmış olan küçük bir kısmı ise 1979'da "Güzel Günler Göreceğiz" ismiyle kaset olarak çıktı. Bir kaç şiiri ise Yunanlı besteci Manos Loïzos tarafından bestelendi.

Ailesi

Nazım Hikmet, annesi Celile Hanım ve kız kardeşi Samiye ile
Nâzım Hikmet Ran Naz%C4%B1m_Hikmet_-_Celile_Han%C4%B1m_-_Samiye

Babası, Matbuat Umum müdürlüğü ve Hamburg konsolosluğu yapmış olan Hikmet Bey, annesi Ayşe Celile Hanım'dır.

Çok güzel ve alımlı bir kadın olan Celile Hanım, bir dilci, eğitimci olan Enver Paşa'nın (Mustafa Celalettin Paşa'nın oğlu) kızıdır. Evinde piyano çalan, ressam denilebilecek ölçüde iyi resim yapan, Fransızca bilen bir kadındır. Annesinin baba tarafından dedesi, Polonya'dan 1848 Ayaklanmaları sırasında Osmanlı İmparatorluğu'na göç eden Polonezlerden Konstantin Borzecki'dir. Bu göçün ardından Osmanlı vatandaşı olunca Mustafa Celaleddin Paşa adını almış ve Osmanlı Ordusu'nda subay olarak görev yapmıştır. Türk tarihinde önemli bir eser olan "Les Turcs anciens et meternes" (Eski ve yeni Türkler) kitabını yazmıştır.Nazım Hikmet anneannesi tarafından da kuzey kafkasya çerkezlerindendir.

Babası Hikmet Bey, Selanik'te, Hariciye'de (Dışişleri) çalışan bir memurdur. Diyarbakır, Halep, Konya, Sivas valilikleri yapmış olan Nazım Paşa'nın oğludur. Mevlevi tarikatından olan Nazım Paşa aynı zamanda bir özgürlükçüdür. Kendisi Selanik'in son valisidir. Hikmet Bey henüz Nazım'ın çocukluğunda memuriyetten ayrılır ve ailece Halep'e, Nazım'ın dedesinin yanına giderler. Orada yeni bir iş, hayat kurmaya çalışırlar. Başarısız olunca İstanbul'a gelirler. Hikmet Bey'in İstanbul'daki iş kurma denemeleri de nihayetinde iflâsla neticelenir ve hiç hoşlanmadığı memuriyet hayatına geri döner. Fransızca bildiği için yeniden Hariciye'ye (Dışişleri) atanır.

Halep'teyken Nazım'ın bir erkek kardeşi olur (Ali İbrahim) ama uzun yaşamaz. Kızkardeşi Samiye yine Halep'te dünyaya gelir.

Hayatı

Nazım Hikmet, Heybeliada Bahriye Mektebi'nde öğrenciyken
Nâzım Hikmet Ran Naz%C4%B1m_Hikmet_-_Heybeliada_Bahriye_Mektebi_%C3%B6%C4%9Frencisi

Selanik'te doğdu. Aslen 20 Kasım 1901 olan doğum tarihi ailesi tarafından sene kaybetmemesi için 15 Ocak 1902 olarak kaydettirildi.

İlk şiiri ‘Feryad-ı Vatan’'ı 1913'te yazar. Aynı yıl Galatasaray Sultanisi'nde ortaokula başlar. 1917'de Heybeliada Bahriye Mektebi'ne girer. Daha sonra Kurtuluş Savaşı için Anadolu'ya geçer. Fakat sağlık nedenleri ile bahriyeden ayrılmak zorunda kalır. Bu sırada Hamidye Kruvazörü'nde güverte subayıdır.

Bolu'ya öğretmen olarak atanır. Daha sonra Batum üzerinden Moskova'ya giderek Doğu Emekçileri Komünist Üniversitesi’nde siyasal bilimler ve iktisat okur. 1921'de gittiği Moskova’da devrimin ilk yıllarına tanık olur ve komünizm ile tanışır. 1924'te Moskova’da yayınlanan ilk şiir kitabı ’28 Kanunisani’ sahnelenir. O yıl Türkiye’ye dönerek Aydınlık Dergisi’nde çalışmaya başlar. Dergide yayınlanan şiir ve yazılarından dolayı on beş yıl hapsi istenince yeniden Sovyetler Birliği’ne gider. 1928’de af kanunundan yararlanır ve Türkiye'ye geri döner. Bu kez Resimli Ay dergisinde çalışmaya başlar. 1938’de yirmi sekiz yıl hapis cezasına çarptırılır. 12 sene süren tutukluluktan sonra askere alınacağı ve öldürüleceği endişesiyle Sovyetler Birliğine gitmek zorunda kalır. Moskova'da 3 Haziran 1963 tarihinde kalp krizinden ölür.

Davaları ve sürgün

Nazım Hikmet, Çankırı Cezaevi'nde
Nâzım Hikmet Ran Naz%C4%B1m_Hikmet_-_%C3%87ank%C4%B1r%C4%B1_Cezaevi

Nazım Hikmet, Bursa Cezaevi'nde
Nâzım Hikmet Ran Naz%C4%B1m_Hikmet_-_Bursa_Cezaevi

1925 yılından başlamak üzere şiirleri ve yazıları yüzünden birçok kere yargılandı. 1938 yılında orduyu ayaklanmaya kışkırtmaya çalıştığı gerekçesiyle 28 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul, Ankara, Çankırı ve Bursa cezaevlerinde 12 yılı aşkın kaldı. 1950 yılında bir af yasasıyla salıverildi. Ancak sürekli izlendiği ve çürüğe ayrıldığı halde 48 yaşında yeniden askerlik yapmaya çağrılması ve öldürüleceği yolundaki duyumlar üzerine yurtdışına kaçtı. 25 Temmuz 1951 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından Türk vatandaşlığından çıkarılmasına karar verildi. Sovyetler Birliği'nde Moskova yakınlarındaki yazarlar köyünde ve daha sonra da, eşi Vera Tulyakova (Hikmet)ile Moskova'da yaşadı. Memleket dışında geçirdiği yıllarda Bulgaristan, Macaristan, Fransa (Paris), Havana, Mısır gibi dünya memleketlerini dolaştı, buralarda konferanslar düzenledi, savaş ve emperyalizm karşıtı eylemlere katıldı, radyo programları yaptı. Budapeşte Radyosu ve Bizim Radyo bunlardan bazılarıdır. Bu konuşmaların bir kısmı bugüne ulaşmıştır.

Davaları

* 1925 Ankara İstiklal Mahkemesi Davası
* 1927-1928 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
* 1928 Rize Ağır Ceza Mahkemesi Davası
* 1928 Ankara Ağır Ceza Mahkemesi Davası
* 1931 İstanbul İkinci Asliye Ceza Mahkemesi Davası
* 1933 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
* 1933 İstanbul Üçüncü Asliye Ceza Mahkemesi Davası
* 1933-1934 Bursa Ağır Ceza Mahkemesi Davası
* 1936-1937 İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Davası
* 1938 Harp Okulu Komutanlığı Askeri Mahkemesi Davası
* 1938 Donanma Komutanlığı Askeri Mahkemesi Davası

Ölümü ve sonrası

Nazım Hikmet'in mezarı, Moskova
Nâzım Hikmet Ran Nazim_Hikmet_Mezar

3 Haziran 1963 sabahı saat 06:30'da gazetesini almak üzere 2. kattaki dairesinden apartman kapısına yürümüş ve tam gazetesine uzanırken geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşama veda etmiştir. Ölümü üzerine Sovyet Yazarlar Birliği salonunda yapılan törene yerli yabancı yüzlerce sanatçı iştirak etmiş ve tören siyah beyaz olarak kaydedilmiştir. Ünlü Novo-Deviçye Mezarlığı'nda (Новодевичье кладбище) gömülüdür. Mezar taşı siyah bir granitten olup meşhur şiirlerinden biri olan rüzgâra karşı yürüyen adam figürü taş üzerinde ebedileştirilmiştir.

2006 yılında Bakanlar Kurulunun Türk vatandaşlığından çıkarılmalar ile ilgili yeni bir düzenleme yapması durumu belirdi. Yıllardır tartışılmakta olan Nazım Hikmet'in Türk vatandaşlığına yeniden kabul edilmesi yolu açılmış gibi gözükmesine rağmen Bakanlar Kurulu bu maddenin sadece yaşamakta olanlar için düzenlendiğini ve Nazım Hikmet'i kapsamadığını öne sürerek bu öneriyi reddetti.

Bazı eserleri

* Memleketimden İnsan Manzaraları
* Kafatası
* Unutulan Adam
* Taranta Babu'ya Mektuplar
* Ferhad ile Şirin
* Kurtuluş Savaşı Destanı
* Kız Çocuğu
* Tahir ile Zühre
* Şeyh Bedrettin Destanı
* Sevdalı Bulut, (Tiyatro oyunu)

Şiir kitapları

* 835 Satır, (1929)
* Jokond ile Si-Ya-u, (1929)
* Varan 3, (1930)
* 1 + 1 = 1, (1930)
* Sesini Kaybeden Şehir, (1931)
* Benerci Kendini Niçin Öldürdü, (1931)
* Gece Gelen Telgraf, (1932)
* Taranta Babu'ya Mektuplar, (1935)
* Portreler, (1935)
* Simavna Kadısı Oğlu Şeyh Bedreddin Destanı (1936)
* Saat 21-22 Şiirleri, (1965)
* Kurtuluş Savaşı Destanı, (1965)
* Şu 1941 yılında (Memleketimden İnsan Manzaraları'nın 3. kitabı), (1965)
* Dört Hapishaneden, (1966)
* Rubailer, (1966)
* Memleketimden İnsan Manzaraları (İlk bölüm), (1966)
* Memleketimden İnsan Manzaraları, (1966-1967)
* Kuvayi Milliye, (1968)

Oyunları

* Kafatası, (1932)
* Bir Ölü Evi (veya Merhumun Hanesi), (1932)
* Unutulan Adam, (1935)
* Ferhat ile Şirin, (1965)
* Sabahat, (1965)
* İnek, (1965)
* Ocak Başında Yolcu (iki oyun birarada), (1966)
* Yusuf ile Menofis, (1967)

Romanları

* Kan Konuşmaz, (1965)
* Yeşil Elmalar (yedi yazardan derleme), (1965)
* Yaşamak Güzel Birşey Be Kardeşim, (1967)

Fıkraları

* İt Ürür, Kervan Yürür (Orhan Selim adıyla gazetelerde yazdığı yazılar), (1965)

Masal kitabı

* Sevdalı Bulut, (1968)

Kendine vatan haini diyenlere yazdığı şiir:

VATAN HAİNİ



" 'Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.'
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
'Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.'

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ. "

http://www.nazimhikmetran.com/
http://tr.wikipedia.org/wiki/Naz%C4%B1m_hikmet#D.C4.B1.C5.9F_ba.C4.9Flant.C4.B1lar

Kaynak:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Naz%C4%B1m_hikmet
http://www.siirgen.org/siir/n/nazim_hikmet/vatan_haini.htm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ancyra.mam9.com
white_fare
Admin
Admin
white_fare


Erkek
Mesaj Sayısı : 113
Yer : ancyra
Meslek/Hobiler : öğrenciyis/espri yapmak
Kayıt tarihi : 28/08/07

Nâzım Hikmet Ran Empty
MesajKonu: Geri: Nâzım Hikmet Ran   Nâzım Hikmet Ran Icon_minitimePtsi Eyl. 03, 2007 2:10 pm

böyle bir şairin bu kadar acı çekmesi yazık olmuş...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://ancyra.mam9.com   ////   thehaven.forumotion.com
The Ceremonist
Er
Er



Mesaj Sayısı : 7
Kayıt tarihi : 30/08/07

Nâzım Hikmet Ran Empty
MesajKonu: Geri: Nâzım Hikmet Ran   Nâzım Hikmet Ran Icon_minitimeCuma Eyl. 14, 2007 11:50 pm

türk edebiyatının en iyi şairi bence
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Nâzım Hikmet Ran
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forum Ancyra :: Tarih :: Cumhuriyet Tarihi-
Buraya geçin: